Kör Talih
Bir futbol takımının yaşayabileceği ne kadar şanssızlık ve talihsizlik varsa hepsini yaşadı BB Erzurumspor…
Özellikle Yücel Hoca’nın gelişinin ikinci maçıydı Ümraniye maçında golü buldu hemen gol yedi.
3-3 biten mücadelede…
Ardından Eyüp maçında golü attı peşine kalesinde golü gördü.
Adana deplasmanında da aynı alışkanlık devam etti.
***
Teknik Patron Yücel İldiz hafta içinde dersine iyi çalışmıştı.
Her şey farklı olacaktı.
Ama hem Yücel Hoca hem de Erzurumspor büyük bir talihsizlik yaşadı.
Takımın iki skorer oyuncu daha ilk 30 dakika dolmadan sakatlandı.
dakikada Eren Tozlu, 28’nci dakikada Arvydas Novikovas sakatlanıp çıktı oyundan…
Bizlerde televizyon programında Başkent ekibinin en büyük silahının kaptan Erdem Özgenç’in kullandı duran toplar olduğunu ifade etmiştik.
***
‘Keşke’ kelimesini hiç sevmem ama, ‘Keşke’ haklı çıkmasaydım.
Haklı çıktım.
dakikada kaptan Erdem’in köşe vuruşunda golü buldu MKE Ankaragücü Yusuf Abdioğlu ile…
Yusuf’un kafa vuruşunda Erzurumspor gafil avlandı.
İnanın o golü amatör takımlar bile yemiyor.
Ama bu sezon Ankaragücü rakiplerine yutturuyor buna benzer gol ve golleri…
***
MKE Ankaragücü golü bulduktan sonra etten duvar ördü adeta kalesinin önüne…
Yık ki yıkasın o duvarı.
Yıkıp geçemedi mavi-beyazlılar o duvarı…
***
Maçın orta hakemi Tugay Kaan Numanoğlu’nun 26. Dakikada Samuel Olanare’nin yaka paça yere indirilişinde penaltıyı vermemesi ve üstelik rakip lehine faul düdüğü çalması inanılır gibi değildi.
dakikada da beceriksizlikler ve şanssızlıklar arasında futbolcularımızın peş peşe golleri kaçırması, zor dakikaların Erzurumspor’u beklediğinin adeta habercisiydi.
Ankaragücülü oyuncuların en küçük bir şeyde kendilerini yere bırakması, özellikle de kaleci Akın’ın maçtan en az 10-15 dakikayı çalması tribünleri de gerdi.
Dadaş başkent seddini aşamazken, gelen topları da kaleci Akın, deyim yerinde ise armut gibi topladı.
***
Zaten kadro derinliği olmayan BB Erzurumspor, etten duvar ören Ankaragücü’nü geçemeyince istenmeyen olaylar oldu.
Taraftarlar ‘Yönetim istifa’ diye bağırdı.
Hırsını alamayan tribünler taa, bu takıma dört kupa kazandıran Mehmet Sekmen’e kadar gitti.
Onu da istifaya çağırdı.
‘En büyük taraftar, futbolcular sahtekar’ sözleri de yayıncı kuruluşlar aracılığı ile binler duydu…
***
Günün en trajikomik yanı ise mağlubiyeti hazmedemeyen taraftarların tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan koltukları kırarak sahaya atması oldu.
Yazık değil mi devlet malına…
Milletin parası ile yapılmış olan koltukları kırıp atmakla ne geçti elinize…
Ya bu futbolda yemekte var yenilmekte işini içinde…
Niçin bu kadar holiganlık yaparsınız, bu şehri koca Türkiye’ye rezil edersiniz.
Erzurum bunu hak etmiyor.
Erzurum’u küçük düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.
Ne oldu?
Hem üç puandan olduk.
Hem de imajımız zedelendi.
Oysa yıllar önce Cemal Polat, bu şehrin fair play ruhunu ön plana çıkararak, tel örgüleri ilk kaldıran kulüp başkanlarından biri olarak tarihe geçmişti.
Dün el birliği ile o imajı da yok ettik.
***
Bu kadar handikabın bu kadar rezilliğin arasında maçı konuşup tartışmanın da bir anlamı yok!
Sadece canını dişine takan Estrela ve Orhan Ovacıklı’ya özel bir paragraf açıp teşekkür ediyorum.
Hakikaten yüreklerini ortaya koydu bu iki futbolcu.
Bu saatten sonra yapılacak tek şey var.
O da futbolcular ve teknik heyete kader birliği yaparak bu şehri yeniden şaha kaldıracak.
Çünkü bu şehrin sağduyulu taraftarlarına şampiyonluk yakışır.
Dün yaşananlara baktığımızda sadece şunu demek lazım.
Bizimkisi de kör talih…